Bir serçenin suyu yudumlaması gibi şiiri yudumluyorum bu günlerde.
Öfkesini harlayan dünyaya karşı şiire sığınıyorum.
En ufak münakaşada silahına davranıyor dünya.
Ben böyle zamanlarda en çok şiire davranıyorum.
Çünkü şiir evladını koşulsuz seven bir anne gibidir.
Dünya kurtulacaksa eğer bu, anneler sayesinde olacak.
***
Halkını sevmeyen devletlerde iç savaş çıkıyor.
Sevgisiz büyüyen çocuklar şiddet yanlısı.
Göğü delen evlerde unutulup gidiyoruz.
Son model telefonlarımız, plazma mutluluğumuzla
Bu tüketim çılgınlığı
Bu kangren hepimizi yavaş yavaş götürecek.
***
Her şey bir similasyondan ibaret
Ortadoğu büyük puntolarla manşetlerde. Ortadoğu kanlı
görüntülerle haber bültenlerinde. Ortadoğu haritadan siliniyor.
Siliniyor her şey gazeteyi çöpe atınca, kapatınca televizyonu.
Ki iddia ediyorum. Tüm bunların: şiir okumamakla, Zeki Müren dinlememekle,
bisiklete binmemekle, uçurtma uçurmamakla çok ilgisi.
***
Sevgili okur,
ben bu yazıyı bir Beşiktaş maçı öncesi yazıyorum.
Sonra demli bir çay koyup "Hüznün İsyan Olur" şiirini okuyacağım.
Sonra çimlere sarılıp papatyaları kalbinden öpeceğim
Benim umudum var sevgili okur.
Ben Beşiktaşın şampiyon olma olasılığını...
Ve hümanist insanların dünyayı değiştirme ihtimalini seviyorum.
"Gelin hep birlikte dünyayı şiirle kurtaralım" diyen şairin ellerinden öpüyorum.
Ve sevgili okur:
Şiir bir gün savaşın da, terörün de, yoksulluğun da üstesinden gelecek.